18 Nisan 2009

Affediyorum kendimi

Message_in_a_bottle Beni inciten insanları düşünüyorum, beni yaralayan, hırpalayan. Nefret ettiğim insanları geçiriyorum gözümün önünden. Yüzlerine dokunuyorum, seslerini duyuyorum.

İçimi nasıl da acıtıyorlar. Boynumda, ölü bir hayvan gibi taşıyorum onları. Her geçen gün ağırlaşıyor taşımak. Kendime bu eziyeti niye yapıyorum?

Neden eski acılar, kırgınlıklar benimle? Affetmek istiyorum hepsini, kendimi affetmek.

Şişelere koyuyorum resimlerini. Bu yeşil şişeye, çok sevdiğim ama beni feci şekilde inciten arkadaşımın resmini koyuyorum, şu siyah şişeye, kendime güvenimi, saygımı yitirmeme sebep olan, sesini bile duyduğumda irkildiğim adamın resmini. Sırayla, sabırla şişelere koyuyorum tüm kırgınlıklarımı. Sonra, hepsini yakamozlarla süslenmiş dalgalara bırakıyorum. Dalgalara kapılan şişeler, ahenkle yüzüyor, bir inip bir kalkıyorlar dalgalarla. Gözden uzaklaşmalarını seyrediyorum hayalimde. Ayaklarımda tuzlu, şefkatli dalgaları hissediyorum, parmaklarımı yalıyorlar ılık ılık.

Ne varsa içimde, kötü olan, affedilmez olan, kırgın olan hepsini dalgalara bırakıyorum. Rahatlıyorum.

Yüklerinden kurtulmuş bir balon gibi göğe yükseliyorum. Nefes alıyorum, beni aşağı çeken ne varsa kurtulmuş olmanın özgürlüğü içinde. Nefes veriyorum.

Nefes alıyorum…Affediyorum herkesi, kendimi. Nefes veriyorum….

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen görüşlerinizi paylaşın...