24 Mayıs 2009

Procrastination

procrastination

Yapmanız gereken çok önemli bir iş olduğunda bir türlü işin başına geçip de yapmaya başlayamadığınız oldu mu?

Mesela bir ödev hazırlamanız gerekiyor. Masanızın başına geçiyorsunuz, kaleminizi, defterinizi hazır ediyorsunuz ve bir anda yanınıza içecek bir şey almadığınızı fark edip mutfağa yöneliyorsunuz. Tam o esnada, oturma odasında açık olan televizyonunun sesini duyuyorsunuz, ilginizi çekiyor, televizyona şöyle bir bakıp masanızın başına geçeceğinizi düşünürken, bir bakmışsınız, annenizle oturmuş çekirdek çıtlatıp televizyon seyrediyorsunuz ve neden orada olduğunuzu bile unutmuşsunuz.

Bir süre sonra, aklınız başınıza geliyor, kalkıp mutfağa gidip içeceğinizi alıyorsunuz. Masanızın başına geçiyorsunuz ve o da ne renkli kalemlerle çalışmayı seviyorsunuz ve mor kaleminiz ortalarda yok. O olmadan o ödevi hazırlamanız mümkün değil, çantalarınızı karıştırıyorsunuz, masanızın ne kadar çekmecesi varsa döküp saçıyorsunuz. Bu arada onca döküntü saçıntının arasında kağıt peçete üzerine yazılmış romantik bir not veya komik bir fotoğraf buluyorsunuz sizi geçmişe götüren. 15 dakika boyunca yüzdüğünüz hatıralar denizinden çıkarken ne aradığınızı unutmuş bir halde döküntü saçıntıyı topluyorsunuz, hatta çekmecelerinizi yeniden düzenliyorsunuz.

Sanırım bir çoğumuz bu ve buna benzer şeyler yaşadık, yaşıyoruz.

Yapılması gereken bir işin başına geçmek yerine ne kadar gereksiz şey varsa hepsini yapmanıza İngilizcede “Procrastination” deniyor. Türkçe ’ye geciktirme, ağırdan alma diye çevirebiliriz.

Şu anda çalışmıyorum, zamanında bitirmem gereken bir ödevim, bir projem filan yok. Ama yapmam gereken en temel işleri bile ağırdan alıyorum, erteliyorum. Üstelik bunun kaygıyla, mükemmeliyetçilikle bir bağlantısı da yok geciktirmeye(Procrastination) kaynak olarak gösterilen.

Sanırım biraz disiplinsiz bir kişiyim. Bazı insanlar vardır ya, kafalarında o gün yapılacaklar listesi olan ve o listedeki her maddeye tik koymadan rahat edemeyen, işte o insanlara imreniyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen görüşlerinizi paylaşın...